Gambiya'nın başkenti Banjul'dan Türkiye'ye uzanan bir hikaye... Gambiyalı Sağlam, Türkiye'de askerlik yapmak için hazırlıklarını sürdürüyor. Farklı kültürlerin buluşma noktasında yeni bir serüvene atılmak amacıyla yola çıkan Sağlam, hem askeri eğitim almak hem de Türkiye’nin zengin kültürünü yakından tanımak üzere gün sayıyor. Bu süreçte Türkiye'ye olan ilgisinin altında yatan sebepler ve kendi kültürel kimliğini koruma çabası dikkat çekiyor. İşte Sağlam’ın hayatına, Türkiye’ye dönük hayallerine ve askerliğin nasıl bir deneyim olacağına dair detaylar.
Sağlam, Türkiye'deki askerliğin kendisi için büyük bir adım olduğunu belirtiyor. “Burası hem tarihi hem de coğrafi açıdan çok zengin bir ülke. İleri düzeyde teknolojik askeri eğitimin yanı sıra toplum yaşamına entegre olmanın yollarını da öğrenmek istiyorum” diyor. Askerlik, sadece silah tutmak değil, aynı zamanda disiplin ve sorumluluk bilincini geliştirmek anlamına geliyor. Türkiye’de askeri eğitim almanın getirdiği ayrıcalıkların yanı sıra, dostluk ve kardeşlik duygularının pekişeceğine inanan Sağlam, Mehmetçik ile gönül bağı kurmayı umuyor.
Gambiya’dan Türkiye’ye gelen Sağlam, iki farklı kültür arasında köprü kurmanın heyecanını yaşıyor. Ülkesinde kalabalık pazarlarda büyüyen, renkli geleneklerle dolu bir hayat süren Sağlam, Türkiye’deki saygı ve otorite anlayışının farkında. “Adaptasyon süreci zorlayıcı olabilir ama zorlukların üstesinden gelebilecek yeteneğe sahibim. Kültürler arası etkileşim beni heyecanlandırıyor” diyor. Türkçe öğrenme talepleri, daha sosyal bir yaşam sürme arzusu ve Türk insanıyla kuracağı ilişkiler, onun için bu yolculuğu daha anlamlı hale getiriyor.
Askerlik süresince, Türk kültürünü deneyimlemek için fırsatlar bulacak olan Sağlam, aynı zamanda kendi kültürünü de tanıtmak istiyor. “Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Kendi yemeklerimizi, müziklerimizi tanıtmak ve Türk arkadaşlarıma Gambiya’yı anlatmak istiyorum” ifadeleriyle bu düşüncesini dile getiriyor.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, derler. Sağlam da kendi yolunu bulmaya kararlı. Askerlik deneyiminin ardından, Türkiye’de kalmayı ve burada eğitim almayı planlıyor. “Türkiye’deki üniversitelerde okumak istiyorum,” diyor. Eğitim hayatını şekillendirirken, Türkçe dilini daha da geliştirip akademik kariyer yapmak özlemini taşıyor. “Türk halkı dost canlısı ve misafirperver. Gelecek hayallerimi gerçeğe dönüştürmek için buradayım” diyerek, umut dolu bir gelecek hedefi belirliyor.
Gambiyalı Sağlam’ın Türkiye’deki askerlik macerası, yalnızca askeri bir deneyim olmanın ötesinde, kültürlerarası bir yolculuk olarak da öne çıkıyor. Sağlam, bu süreç içerisinde hem kendi kültürünü tanıtmaya çalışacak hem de Türkiye’nin bir parçası olmanın gururunu yaşayacak. Öyle gözüküyor ki, Gambiya ve Türkiye arasında kurulacak dostluk köprüleri, sadece Sağlam için değil, iki ülke için de yeni bir başlangıç olacak.
Sağlam'ın hikayesi, tüm insanlara, farklılıklara rağmen bir arada yaşamayı ve iş birliği yapmayı öğretiyor. Kendisi gibi birçok gencin uluslararası deneyimlere açık olması, dünya genelinde benzer hikayelerin yaşanabileceğini gösteriyor. Bu da bize, genç nesillerin evrensel bir kardeşlik ruhuyla bir araya gelerek daha çok şey başarmasını sağladı. Sağlam’ın hikayesi, yalnızca bizzat kendisi için değil; aynı zamanda iki ülke arasında kurulan köprülerle daha güçlü bir dünya için umut vadediyor.