Son dönemde yaşanan olaylar ve artan terör faaliyetleri, toplumsal huzuru tehdit eden önemli bir sorun haline geldi. Türk siyasi hayatında bu konudaki tartışmalar sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Yücel, özellikle terörle mücadele konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yücel, terörün sona ermesi için tüm toplumun el birliğiyle çalışması gerektiğini ve bu mücadelenin sadece bir siyasi partinin üstlenmesi gereken bir yükümlülük olmadığını belirtirken, ülkenin geleceği için bu durumun kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Yücel, terörle mücadelenin yalnızca güvenlik güçlerinin değil, aynı zamanda tüm toplumun ortak sorumluluğunda olduğunu vurguladı. “Bu konuda siyasi ayrımların bir kenara bırakılması gerekiyor. Terörün bitirilmesi, hangi siyasi görüşten olursa olsun hepimizin ortak temennisidir” diyen Yücel, tüm kesimlerin bir araya gelerek bu sorunu çözmeleri gerektiğini dile getirdi. Bu tür bir birliktelik, hem toplumun huzurunu sağlamak hem de geleceğe dair umutları yeşertmek için elzem. Terörün sona ermesi adına atılacak adımlar, ülkenin sosyal dokusunu güçlendirecek ve insanları birbirine daha da yakınlaştıracaktır.
CHP'li Yücel, geçmişte yaşanan çözüm süreçlerine de yönelik olarak önemli tespitlerde bulundu. Geçmiş deneyimlerin, terörle mücadelede nasıl bir yol haritası çizebileceğini önemle vurgulayan Yücel, “Eğer geçmişten dersler almazsak, yeni hatalar yapmaya mahkum oluruz. Çözüm süreci, tabii ki tartışmalı bir dönemdi fakat elde edilen kazanımların farkında olmak zorundayız. Bu kazanımları değerlendirip, yeni bir strateji geliştirerek terörü kökünden çözmek, hepimizin görevidir” ifadelerini kullandı. Bu noktada, Yücel’in önerileri çok önemli birer rehberlik rolü oynamaktadır.
Ayrıca, Yücel, devletin yapması gereken bazı adımlara da dikkat çekti. Eğitim, istihdam ve sosyal hizmetlerin artırılması gibi konuların, terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutunu değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik boyutunu da kapsadığını belirtti. Bu nedenle, yalnızca güvenlik çözümleri geliştirmekle kalmamalı, aynı zamanda toplumsal refahı artıracak politikalar da üretmeliyiz.” şeklinde konuşarak, sosyal yatırımların artmasının önemine vurgu yaptı.
Halkın güvenli hissetmesi ve huzur içinde yaşayabilmesi için gereken adımların atılması gerektiğini, bunun da ülkenin siyasi ve ekonomik istikrara sahip olmasıyla mümkün olabileceğini aktaran Yücel, tüm siyasilerin ve toplumun bu konuda ortak bir paydada buluşması gerektiğini ifade etti. Terörle mücadelenin bir ulusal mesele olduğuna dikkat çeken Yücel, “Kendi siyasi çıkarlarımızı bir kenara bırakarak, ülkemiz ve insanlarımız için neyin doğru olduğunu tartışmalıyız. Zira terör, tüm toplumun sorunudur.” diyerek sözlerini noktaladı.
CHP’li Yücel’in bu açıklamaları, sadece siyasi bir tartışma değil, aynı zamanda toplumsal bir duyarlılığı artırmak adına da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Her bireyin üzerine düşeni yapması ve toplumsal bilincin geliştirilmesi noktasında atılan bu adımlar, ilerleyen dönemlerde daha etkili ve kapsayıcı bir terörle mücadele yaklaşımının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Sonuç olarak, terörle mücadelenin sıradan bir siyasi malzeme olmaktan çıkarılması gerektiği unutulmamalıdır. CHP'li Yücel’in çağrısı, tüm topluma ve siyasi aktörlere önemli derecede sorumluluk yüklemektedir. Ortak hedeflerin belirlenmesi ve bu hedefler doğrultusunda yürütülecek politikaların geliştirilmesi, gelecekte daha güvenli bir toplum oluşturmanın anahtarı olacaktır.