Dünyanın dört bir yanında dolandırıcılık vakaları artarken, son olayda bir dolandırıcı 4 milyon doları çalıp, ölü numarası yaparak yakayı kurtarmaya çalıştı. Bu şaşırtıcı olay, hem ulusal hem de uluslararası medyada büyük bir yankı uyandırdı. İmajını ve kimliğini tamamen değiştiren dolandırıcı, kaçış planında ne kadar cesur olduğunu gösterdi, ancak tüm bunlar -şimdilik- sonunu getirmedi.
Ülkede son yıllarda artan dolandırıcılık vakalarına yeni bir örnek daha eklendi. 35 yaşındaki Erhan Y., sahte kimlikler ve belgelerle kurduğu dolandırıcılık çetesiyle birlikte yaklaşık 4 milyon doları çaldı. Planı, insanları dolandırmakla yetinmek değil, aynı zamanda kendini ortadan kaldırmaktı. Elde ettiği parayla yurt dışında yeni bir hayat kurmayı düşleyen Erhan Y., tutuklanmamak için ölü numarası yapma yoluna gitti.
Erhan Y., dolandırdığı kişilere kendini zengin, başarılı bir iş adamı olarak tanıtmıştı. Güvenlerini kazanarak yüksek miktarlarda para toplayan dolandırıcı, bir süre sonra izini kaybettirerek sırra kadem bastı. Ancak onun kaybolmasının ardından, dolandırdığı kişilerin şikayetleri sonucunda olayın peşine düşen güvenlik güçleri, dolandırıcının izini sürmeye başladı.
Erhan Y.'nin yakalanmamak için imdadına 'ölü numarası' yapma planı yetişti. Aile üyelerinden birinin yardımıyla, dolandırıcı resmi kayıtlara göre vefat etti. Ancak bu durum uzun sürmedi; dolandırıcı hakkında elinde yeterli bilgi ve belge olan polis, onun yaşadığını keşfetti.
Polis, Erhan Y.'nin gerçek kimliğini ve mevcut konumunu belirlemek için kapsamlı bir araştırma başlattı. Ölü nüfus kaydının sorgulanması sırasında, bu kaydın gerçekliği sorgulanmaya başladı. Aile üyeleri ve tanıkların ifadeleri neticesinde, dolandırıcının hala hayatta olduğu ve yurt dışında bulunduğu ortaya çıktı. Ancak kaçak durumunda yaşamaya devam eden dolandırıcı, hayatının en büyük riskini alarak öldüğü iddiasıyla kendi hayatını tehlikeye attı.
Detayların ortaya çıkmasıyla birlikte, güvenlik güçleri ve dedektifler dolandırıcının bulunduğu ülkeye ulaşmak için harekete geçti. İlgili ülkelerin güvenlik birimleriyle işbirliği yaparak dolandırıcının yerini tespit etmeye çalıştı. Hedefe ulaştıklarında, Erhan Y. artık başka bir kimlikle ve yeni bir hayatla karşınıza çıkmaya hazırlanıyordu.
Bu durum, dolandırıcılıkla mücadele eden güvenlik güçleri için büyük bir ders oldu. Hem dolandırıcılığın önlenmesi hem de bu tür yenilikçi suç yöntemlerine karşı ne gibi önlemler alınabileceği, günümüz itibarıyla gündemin ön sıralarında yer almakta. Medya, toplumu bu konularda bilinçlendirmek ve uyarılar yapma konusunda etkili bir rol üstlenmektedir. Dolandırıcılıkla mücadeleye ışık tutacak olan bu olay, aynı zamanda bireyleri daha dikkatli olmaları konusunda da uyarıyor.
Erhan Y.’nin hikayesi, dolandırıcılığın ne kadar tehlikeli bir sanayi haline geldiğini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda buna karşı alınacak tedbirlerin önemini de bir kez daha hatırlatıyor. Bu tür suçlar, yalnızca bireyleri değil, toplumu da ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Tekrar hatırlatmak gerekirse, dolandırıcılara karşı dikkatli olmak herkesin sorumluluğudur. Bu tür olayların yaşanmaması için güvenilir olmayan kişilere asla kanmamak gerekmektedir.
Olayın sonunda, dolandırıcının ve çetesinin yakalanması toplamda iki yıl sürse de, bu tür olayların önüne geçmek için toplumsal farkındalık önemlidir. Herkesin kendi güvenliğinin ve finansal varlıklarının korunmasını sağlayacak tedbirleri alması, bireysel ve toplumsal açıdan son derece önemli olmuştur.